Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | üzerine serpmek | dredge v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | üzerine su serpmek | douse v. |
General | yiyeceğin üzerine serpmek | dredge v. |
General | üzerine bir şey serpmek | pepper v. |
General | (tohum) üzerine serpmek | superseminate [obsolete] v. |
Phrasals | ||
Phrasals | birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek | sprinkle something on someone or something v. |
Phrasals | birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek | sprinkle something to someone or something v. |
Phrasals | birinin/bir şeyin üzerine bir şey serpmek | sprinkle something on v. |
Phrasals | (birinin/bir şeyin) üzerine serpmek | sprinkle onto (someone or something) v. |
Pharmaceutics | ||
Pharmaceutics | eski dönemlerde yaranın üzerine serpmek, terlemeyi önlemek gibi amaçlarla kullanılan tıbbi toz karışım | catapasm n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | kek üzerine şeker veya baharat serpmek için kullanılan tuzluk | muffineer n. |
Botanic | ||
Botanic | gübreyi toprak üzerine serpmek | side-dress v. |
Military | ||
Military | fişek kovanlarının üzerine metal tozu serpmek için kullanılan kapağı delikli bakır kap | dredging box n. |